What Caused The Current Wave Of Palestinian Terrorism?
페이지 정보

본문
3. bomba eyleminde bizzat Alparslan ARSLAN'm Muzaffer TEKİN'den aldığı 3. Here's more in regards to Diyarbakirofisescortlari platformu check out our own web site. bombayı alarak yanında İsmail SAĞIR ve Erhan TİMUROĞLU olduğu halde Cumhuriyet Gazetesi'ne gelerek bombayı attığı ve patlattığı,Ankara'ya beraber gelen Alparslan ARSLAN, Osman YILDIRIM, Erhan TİMUROĞLU ve İsmail SAĞIR'm bir gün önce Danıştay binası etrafına gelerek diğerleri arabada beklerken Alparslan ARSLAN'm 5. katta bulunan 2. Daire Başkanlığı'na çıkarak keşif yaptığı, olay tarihi olan 17.05.2006 günü, saat 10.00 civannda Danıştay binasına Alparslan ARSLAN'm olayda kullandığı Glock marka ruhsatsız silah olduğu halde gelerek bir önceki gün keşif yapıp öğrendiği, 2. Daire Başkanlığı katma çıktığı, bir görevliyi takip ederek toplantı halinde bulunan 2. Daire Başkan ve üyelerini bir gazetede yer alan resimlerinden de teşhise çalışarak 10-15 saniye gözetleyip belirlediği ve öldürmek kastıyla birkaç metre mesafeden maktul ve müştekilerin hayati bölgelerini hedef alarak ateş ettiği, bu eylem sonucu maktul Mustafa Yücel ÖZBİLGİN' in kafasından ve sağ bileğinden kurşunla yaralandığı, müşteki Mustafa BİRDEN' in göğsünden yaralandığı olay sonucu dalağının alınıp 25 gün hayati tehlike geçirecek ve uzuv tatili olacak şekilde müşteki Alper ÖZDEMİR' in sağ göğüs ve kolundan TCK 86/3 maddesi kapsamında, müşteki Ayla GÖNENÇ' in sağ dirseğinden TCK 83/3 maddesi kapsamında, müşteki Ahmet ÇOBANOĞLU' nun yanağından üst solda 1-2-3-4 nolu dişler ile alt solda 1-2-3-4 nolu dişlerde hasar olacak ve sol el birinci parmağından parmağı kırılıp diş kaybı, fonksiyon kaybı olacak şekilde ateşli silahla yaralandığı, yaralılardan maktul Mustafa Yücel ÖZBİLGİN' in kaldırıldığı hastanede ateşli silahla yaralanması sonucu kurtarılamayarak öldüğü, burada Alparslan ARSLAN 4 kez tabanca ile ateş etse de mesafenin az oluşu ve maktul ve müştekilerin aynı masa etrafında toplantı halinde bulunması sebebiyle bir maktul ve 4 müştekinin belirtilen şekilde yaralandıkları, Alparslan ARSLAN'm olay yerinde bir kez tavana muhtemelen kaçmasını kolaylaştırmak amacıyla korku vermek için ateş ettiği panikten yararlanıp kaçmak için çıkış noktasına gelirken güvenlik görevlilerini görünce bir kez de burada tavana ateş ettiği ancak görevlilerce yakalanarak etkisiz hale getirildiği, Alparslan ARSLAN'm bu arada "Osmanlının torunlarıyız Allah'ın askerleriyiz" şeklinde bağırdığı, Şeklinde geliştiği anlaşılmaktadır.
İFADELER Erhan TİMUROĞLU ifadesinde; Yargılanma sürecinde Alparslan ARSLAN'm " Biz yakında çıkacağız, fazla kalmayacağız, hepimiz çıkacağız" dediğini duyduğunu, ancak nasıl çıkacaklanm söylemediğini beyan etmiştir. İsmail SAĞIR ifadesinde ; Alparslan ARSLAN'm bu eylemlerden sonra kendisinin çok önemli yerlere geleceğini, birlikte önemli yerlerde bulunacaklanm söyleyerek kendilerini motive ettiğini, Yargılama sürecinde mahkeme nezarethanelerinde bulunduklan zamanlarda Alparslan ARSLAN'm Süleyman ESEN'e "Senin hakkında yalan söylediğim için pişmanım, o gün neden böyle bir şey söylediğimi bilmiyorum, keşke senin için böyle bir şey söylemeseydim, hakkını helal et" dediğini, aynca " Bu yargılamanın önemli olmadığmı,zaten hepsinin kısa zamanda çıkacaklanm " söylediğini, ancak neye dayanarak böyle bir şey söylediği hakkında fikir sahibi olmadığını beyan etmiştir. Gizli tanık ifadesinde ; Alparslan ARSLAN'm kendisine "Yönetim Değişecek Dört Beş Yıl Sonra Devlet Temizlik Yapacak" şeklinde beyanlarda bulunduğunu beyan etmiştir. Mehmet Zekeriya OZTÜRK'ün ifadesi; 2003 Mayıs ayında Ulusal Kanal Danışmanı ve Özel Haberler Müdürü olarak göreve başladığını, bir süre sonra Aydınlık Dergisine yazı yazmaya başladığını, Doğu PERİNÇEK'in partinin üst yönetim kadrosunda olmasını istediğini, Doğu PERİNÇEK'in danışmanlığını
Oğlu Ali YİĞİT başka bir işte çalıştığından dolayı ona ait manav dükkanı ile kendisinin ilgilendiğini, 3-4 ay önce manav tezgahı için gerekli olan tahtayı aramak için evin çatısına çıktığında sandığı gördüğünü, açıp baktığında içerisindeki bombalan görerek korktuğunu, oğlu Ali YİĞİT e bu konuyu sorduğunu, onun da kendisine "Bombalar dayımın komutanınındır, fazla karıştırma" dediğini, Ali YİĞİT'in sözünü ettiği komutanın ismini bilmediğini, ancak basında çıkınca Oktay YILDIRIM olduğunu öğrendiğini, büyük oğlunun Mehmet DEMİRTAŞ'a ait gaz istasyonunda çalıştığını, boş zamanlarında Mehmet DEMIRTAŞ'a ait gaz istasyonunda durduğunu, Oktay YILDIRIM'ın daha önceden Mehmet DEMİRTAŞ'a ait gaz istasyonuna sık sık geldiğini bildiğini, kendisinin 3 sefer Oktay YILDIRIM'ın gaz istasyonuna gelerek. Mehmet DEMİRTAŞ ile odada baş başa görüştüklerini gördüğünü, istasyon çalışanlarının Oktay YILDIRIM'ı komutan olarak tanıdıklarını,bu gaz istasyonunun 2 yıl önce ruhsatsız olduğu için yıkıldığını, gaz istasyonunun faal olduğu dönemde Mehmet DEMİRTAŞ'ın bombaların ele geçtiği evde ikamet ettiğini, manav dükkanı kapanınca kendisinin Trabzon'a gittiğini, bombaları gördükten sonra vicdan azabı duymaya başladığını ancak oğlunun başına bir iş gelir düşüncesi ile ilk etapta şikayetçi olamadığını, oğlu Ali YİĞİT'in maddi durumunun iyi olmadığını,zorla geçindiğini, parasız olduğu için kendisinin kandırılıp bir olayda kullanılarak başına daha büyük bir iş açılabileceği düşüncesi ile şikayetçi olmaya karar verdiğini,Trabzon'da ikamet ettiği yerin Jandarma mıntıkasında olmasından dolayı kendi ev telefonundan 156'yı arayarak olayı ihbar ettiğini ve adresi ayrıntılı olarak verdiğini, daha sonra ise oğlunun ve bombaların yakalandığını duyduğunu, ihbarı kendisinin yaptığını, ilk başta ihbar etmemesinin oğlunun bombaların ele geçtiği evde oturmasından dolayı başına bir iş gelir korkusundan kaynaklandığını beyan etmiştir.
İFADELER Erhan TİMUROĞLU ifadesinde; Yargılanma sürecinde Alparslan ARSLAN'm " Biz yakında çıkacağız, fazla kalmayacağız, hepimiz çıkacağız" dediğini duyduğunu, ancak nasıl çıkacaklanm söylemediğini beyan etmiştir. İsmail SAĞIR ifadesinde ; Alparslan ARSLAN'm bu eylemlerden sonra kendisinin çok önemli yerlere geleceğini, birlikte önemli yerlerde bulunacaklanm söyleyerek kendilerini motive ettiğini, Yargılama sürecinde mahkeme nezarethanelerinde bulunduklan zamanlarda Alparslan ARSLAN'm Süleyman ESEN'e "Senin hakkında yalan söylediğim için pişmanım, o gün neden böyle bir şey söylediğimi bilmiyorum, keşke senin için böyle bir şey söylemeseydim, hakkını helal et" dediğini, aynca " Bu yargılamanın önemli olmadığmı,zaten hepsinin kısa zamanda çıkacaklanm " söylediğini, ancak neye dayanarak böyle bir şey söylediği hakkında fikir sahibi olmadığını beyan etmiştir. Gizli tanık ifadesinde ; Alparslan ARSLAN'm kendisine "Yönetim Değişecek Dört Beş Yıl Sonra Devlet Temizlik Yapacak" şeklinde beyanlarda bulunduğunu beyan etmiştir. Mehmet Zekeriya OZTÜRK'ün ifadesi; 2003 Mayıs ayında Ulusal Kanal Danışmanı ve Özel Haberler Müdürü olarak göreve başladığını, bir süre sonra Aydınlık Dergisine yazı yazmaya başladığını, Doğu PERİNÇEK'in partinin üst yönetim kadrosunda olmasını istediğini, Doğu PERİNÇEK'in danışmanlığını
Oğlu Ali YİĞİT başka bir işte çalıştığından dolayı ona ait manav dükkanı ile kendisinin ilgilendiğini, 3-4 ay önce manav tezgahı için gerekli olan tahtayı aramak için evin çatısına çıktığında sandığı gördüğünü, açıp baktığında içerisindeki bombalan görerek korktuğunu, oğlu Ali YİĞİT e bu konuyu sorduğunu, onun da kendisine "Bombalar dayımın komutanınındır, fazla karıştırma" dediğini, Ali YİĞİT'in sözünü ettiği komutanın ismini bilmediğini, ancak basında çıkınca Oktay YILDIRIM olduğunu öğrendiğini, büyük oğlunun Mehmet DEMİRTAŞ'a ait gaz istasyonunda çalıştığını, boş zamanlarında Mehmet DEMIRTAŞ'a ait gaz istasyonunda durduğunu, Oktay YILDIRIM'ın daha önceden Mehmet DEMİRTAŞ'a ait gaz istasyonuna sık sık geldiğini bildiğini, kendisinin 3 sefer Oktay YILDIRIM'ın gaz istasyonuna gelerek. Mehmet DEMİRTAŞ ile odada baş başa görüştüklerini gördüğünü, istasyon çalışanlarının Oktay YILDIRIM'ı komutan olarak tanıdıklarını,bu gaz istasyonunun 2 yıl önce ruhsatsız olduğu için yıkıldığını, gaz istasyonunun faal olduğu dönemde Mehmet DEMİRTAŞ'ın bombaların ele geçtiği evde ikamet ettiğini, manav dükkanı kapanınca kendisinin Trabzon'a gittiğini, bombaları gördükten sonra vicdan azabı duymaya başladığını ancak oğlunun başına bir iş gelir düşüncesi ile ilk etapta şikayetçi olamadığını, oğlu Ali YİĞİT'in maddi durumunun iyi olmadığını,zorla geçindiğini, parasız olduğu için kendisinin kandırılıp bir olayda kullanılarak başına daha büyük bir iş açılabileceği düşüncesi ile şikayetçi olmaya karar verdiğini,Trabzon'da ikamet ettiği yerin Jandarma mıntıkasında olmasından dolayı kendi ev telefonundan 156'yı arayarak olayı ihbar ettiğini ve adresi ayrıntılı olarak verdiğini, daha sonra ise oğlunun ve bombaların yakalandığını duyduğunu, ihbarı kendisinin yaptığını, ilk başta ihbar etmemesinin oğlunun bombaların ele geçtiği evde oturmasından dolayı başına bir iş gelir korkusundan kaynaklandığını beyan etmiştir.
- 이전글New Massage Listings on Gumtree NI 25.06.27
- 다음글비아그라성폭행 비아그라 조치법 25.06.27
댓글목록
등록된 댓글이 없습니다.